Katalogdan yeni bir ekmek tahtası sipariş ettim.
- I ordered a new cutting board from a catalog.
Ann tahtaya bir şeyler yazdı.
- Ann wrote something on the blackboard.
Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
- Compare your translation with the one on the blackboard.
Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
- Some board members questioned his ability to run the corporation.
Tom yönetim kurulunda.
- Tom is on the board of directors.
Bir kara tahta, siyah olmak zorunda değildir.
- A blackboard doesn't have to be black.
Tom, adını kara tahtaya yazılmış gördü.
- Tom saw his name written on the blackboard.
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Tahta ne kadar kalın?
- How thick is the board?
Compare your sentence with the one on the blackboard.
- Vergleiche deinen Satz mit dem an der Tafel.
This blackboard is not black, but green.
- Diese Tafel ist nicht schwarz, sondern grün.
The Knights of the Round Table gathered around the table.
- Die Ritter der Tafelrunde versammelten sich am Tafelrund.