tacizde

listen to the pronunciation of tacizde
Турецкий язык - Английский Язык

Определение tacizde в Турецкий язык Английский Язык словарь

taciz
abuse

They verbally abused Tom. - Onlar sözlü olarak Tom'u taciz ettiler.

He was punished for child abuse. - O, bir çocuk tacizi için cezalandırıldı.

taciz
{i} molestation

Tom was a victim of molestation as a child. - Tom çocukken bir taciz kurbanıydı.

taciz
disturbing
taciz
discommode
taciz
harass

She was sexually harassed in an elevator. - Bir asansörde cinsel olarak taciz edildi.

Slanderous, defamatory, obscene, indecent, lewd, pornographic, violent, abusive, insulting, threatening and harassing comments are not tolerated. - İftira niteliğinde, küçük düşürücü, müstehcen, uygunsuz, iffetsiz, pornografik, şiddet, suistimal, hakaret, tehdit ve taciz yorumlarına katlanılmaz.

taciz
imposition
taciz
power harassment
taciz
harrassed
taciz
harasses
cinsel tacizde bulunmak
to molest
taciz
annoyance, disturbing, harassment
Турецкий язык - Турецкий язык

Определение tacizde в Турецкий язык Турецкий язык словарь

TACİZ
(Hukuk) Rahatsızlık verme; rahatsız etme, tedirgin etme
taciz
Tedirgin etme, canını sıkma: "Onun ulumasından gece gündüz taciz olan köy halkı..."- Ö. Seyfettin
taciz
Tedirgin etme
taciz
Tedirgin etme, canını sıkma
tâciz
(Osmanlı Dönemi) huzursuz etmek, sıkıntı vermek, rahatsız etmek, canını sıkmak; âciz etmek, âciz görmek
tacizde
Избранное