Özel kuvvetlerde, işkence bir tabudur.
- In special forces, torture is a taboo.
Zamanımızın en büyük tabularından biri.
- It's one of the greatest taboos of our time.
Kadınların sigara içmesi yasaktı.
- It used to be taboo for women to smoke.
Incest is a taboo subject in most soap operas.
Certain taboos, which had remained untouchable for so many years, have come to be broken.
- Yıllardan beri dokunulmaz bazı tabular yıkıldı.
Your generation thought sexuality was taboo.
- Senin neslin cinselliğin tabu olduğunu düşünüyordu.