A man of strong will is not subject to corruption.
- Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.
Import goods are subject to high taxes.
- İthalat malları yüksek vergilere tabidir.
Of course he was familiar with jazz.
- Tabii ki caz müziğine aşina idi.
I am against the war, of course.
- Tabii ki de savaşa karşıyım.
Surely, in the present-day society, we might as well consider it natural that consumption plays an important role in the life of man and is closely related to his well-being and happiness.
- Şurası muhakkak ki, günümüz toplumunda tüketimin insan hayatında önemli bir yere haiz olduğunu ve refah seviyesini ve mutluluğunu yakından alâkadar etmesinin tabii olduğunu söyleyebiliriz.
Sure, Tom, I understand.
- Tabii, Tom, anlıyorum.
Everything is subject to the laws of nature.
- Her şey tabiat kanunlarına tabidir.
A man of strong will is not subject to corruption.
- Güçlü bir adam yolsuzluğa tabi olamaz.