The bones remained frozen in the ice.
- Kemikler buzda donmuş olarak kaldı.
I gave the dog a bone, stopping its barking.
- Köpeğe bir kemik verdim, havlaması durdu.
Blood cells are produced in the bone marrow.
- Kan hücreleri kemik iliğinde üretilirler.
I am donating bone marrow.
- Kemik iliği bağışı yapıyorum.
Mary suffers from osteoporosis.
- Mary kemik erimesinden acı çekiyor.
My father suffers from osteoporosis.
- Babam kemik erimesinden acı çekiyor.