El yazısı kullanabilen genç insanların sayısının gitgide azaldığını şaşkınlıkla öğrendim.
- I was amazed to learn that fewer and fewer young people can write in cursive.
Sürücü sınavını geçerek herkesi şaşırttı.
- He amazed everyone by passing his driving test.
Onun ani istifası beni şaşırttı.
- I was amazed at his abrupt resignation.
O hayalet görünce şaşırmıştı.
- She was amazed at the sight of the ghost.
Gördüğünde şaşırmıştı.
- He was amazed at the sight.