surpassing in number or quantity; more than; as, above a hundred

listen to the pronunciation of surpassing in number or quantity; more than; as, above a hundred
Английский Язык - Турецкий язык

Определение surpassing in number or quantity; more than; as, above a hundred в Английский Язык Турецкий язык словарь

above
yukarıda

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

above
{s} yukarıdaki

Onlar yukarıdaki katta yaşıyor. - They live on the floor above.

Affedersiniz; yukarıdaki makalede üç hata göstermeme izin verin. - Excuse me; allow me to point out three errors in the above article.

above
-e hakim olan
above
önceden anılan
above
tepede
above
-den çok
above
-den üstün
above
anılan
above
altındaki

Bir buzdağının su altındaki parçası su üstündeki parçasından çok daha büyüktür. - The part of an iceberg under the water is much larger than that above the water.

above
üstteki
above
cennette
above
fazla

Beş rubleden fazla ödeme yapmayınız. - Don't go above five rubles.

Bir asırdan fazla bir süre önce, Rusya'daki Tunguska Nehri vadisinin üzerindeki gökyüzünde bir kuyrukluyıldız veya bir göktaşı patladı. Patlamada yüzlerce mildeki milyonlarca ağaç yıkıldı. - More than a century ago, a comet or a meteor exploded in the sky above the Tunguska River valley in Russia. The explosion knocked down millions of trees over hundreds of miles.

above
daha çok

O, onura her şeyden daha çok değer verir. - He values honor above anything else.

above
yukarı

Yukarıda verilen örneğe bak. - See the example given above.

Yukarıdaki bulutlar hızlı ilerledi. - The clouds above moved fast.

above
önce

Her şeyden önce sağlıklı olmak istiyorum. - Above all, I want to be healthy.

Onlar, her şeyden önce, barış içinde yaşamak istiyor. - They want, above all things, to live in peace.

above
üzerindeki

Patron, yazıhanenin üzerindeki balkonda işçileri gözleyerek gezindi. - The boss strolled around the balcony above the office, observing the workers.

Ben, 300 doların üzerindeki bir kamerayı maddi olarak karşılayamam. - I cannot afford a camera above 300 dollars.

above
the yukarıki, yukarıdaki, (sayfanın) yukarısında bulunan; daha önceki (bölüm/paragraf/satır/sayfa): The above picture depicts the city
above
yukarıda olan
above
(isim) yukarıda olan şey
above
gökteki
Английский Язык - Английский Язык
above
surpassing in number or quantity; more than; as, above a hundred

    Расстановка переносов

    sur·pas·sing in num·ber or quantity; more than; as, a·bove a hun·dred

    Произношение

Избранное