supernatural, wonderful

listen to the pronunciation of supernatural, wonderful
Английский Язык - Турецкий язык

Определение supernatural, wonderful в Английский Язык Турецкий язык словарь

miraculous
{s} mucizevi

Mucizevi bir şekilde, Leyla'nın yaraları hayatı tehdit edici değildi. - Miraculously, Layla's wounds weren't life-threatening.

Bu ilaç, mucizevi iyileştirici güçleriyle bilinir. - This medicine is known for its miraculous healing powers.

miraculous
şaşılacak
miraculous
{s} mucize eseri

Mucize eseri olarak hayatta kaldı. - He miraculously survived.

Prag mucize eseri olarak on dördüncü yüzyılda vebadan kurtuldu. - Miraculously, during the fourteenth century, Prague was spared from the Black Death.

miraculous
doğaüstü
miraculous
{s} olağanüstü
miraculous
miraculousnessmucize ka bilinden oluş
miraculous
miraculouslymucize eseri olarak
miraculous
{s} mucizevi, mucize türünden, harikulade, hayret verici
miraculous
garip
miraculous
{s} mucize yaratan
Английский Язык - Английский Язык
{a} miraculous
supernatural, wonderful
Избранное