Sınavda elimden gelenin en iyisini yapacağım.
- I'll do my best on the test.
İstakoz ciğeri toksik olabilir, onu yememek en iyisidir.
- Lobster tomalley can be toxic and it's best not to eat it.
Yapabileceğinin en iyisini yaptın.
- You've done the best you can do.
Yapabileceğinin en iyisi bu mu?
- Is that the best you could do?
En çok sevdiğin birini al, hangisi olursa olsun.
- Take the one you like best, whichever it is.
En çok bu kitabı seviyorum.
- I like this book best.
Bana göre Almanca dünyadaki en iyi dildir.
- In my opinion, German is the best language in the world.
Twitter'ın sloganı Dünyanızda nelerin yeni olduğunu keşfetmenin en iyi yolu.'dur.
- The motto of Twitter is The best way to discover what's new in your world.
Tom işi elinden gelen en iyi şekilde yaptı.
- Tom did the job to the best of his ability.
Zaman çok değerli bir şeydir, bu yüzden onu en iyi şekilde kullanmamız gerekir.
- Time is a precious thing, so we should make the best use of it.
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to contact you?
Sizinle temasa geçmek için en iyi yol hangisidir?
- What's the best way to get in touch with you?