super unleaded

listen to the pronunciation of super unleaded
Английский Язык - Турецкий язык

Определение super unleaded в Английский Язык Турецкий язык словарь

super
{s} süper

Batman hakkında bilmeniz gereken şey, onun süper kahraman olmasıdır. - The thing you have to know about Batman is, he's a superhero.

Marketler ve süpermarketler, 2009'dan beri ilaç satabiliyorlar. - Convenience stores and supermarkets can sell medicine since 2009.

super
{s} aşırı

Süpermarketlerde aldığımız yiyeceklerden çoğu aşırı paketlenmiş. - Most of the food we buy in supermarkets is overpackaged.

Tom aşırı etkilenmişti. - Tom was super impressed.

super
dehşet
super
figüranlık yapmak
super
âlâ derecede olan şey
super
{s} üstün

Bu kumaş ona göre daha üstün. - This cloth is superior to that.

Onun raporu benimkine göre üstündür. - His paper is superior to mine.

super
fevkinde
super
müthiş
super
{i} kaliteli şey
super
âlâ derece
super
(Diş Hekimliği) 1. Üzerinde. 2. Aşırı anlamında önek
super
{s} fazlasıyla, aşırı derecede: super secrecy aşırı gizlilik. i., k.dili
super
kuvvet
super
{i} birici sınıf mal
super
fazla

Filipinler o yıl yirmiden fazla süper tayfun yaşadı. - The Philippines experienced more than twenty super typhoons that year.

super
{i} bina sorumlusu [amer.]
super
üstünde
Английский Язык - Английский Язык
super
superunleaded
of unleaded petrol, that has a higher than normal octane number due to the addition of aromatic hydrocarbons
super unleaded

    Расстановка переносов

    super un·lea·ded

    Турецкое произношение

    supır ınledıd

    Произношение

    /ˈso͞opər ənˈledəd/ /ˈsuːpɜr ənˈlɛdəd/
Избранное