Tom Mary'in markette biraz diş macunu ve biraz tuvalet kağıdı almasını istedi.
- Tom asked Mary to pick up some toothpaste and some toilet paper at the supermarket.
Bizim kendi ağacımızdan gelen elmalar marketten gelen püskürtülmüş elmalardan çok daha iyi tat veriyor.
- The apples from our own tree taste much better than the sprayed apples from the supermarket.
Süpermarketten ne alır?
- What does he buy at the supermarket?
En yakın süpermarket nerede?
- Where is the nearest supermarket?
Tom bir süper markette çalışmaktadır.
- Tom works at a supermarket.
Eve giderken bana süper markete uğramamı hatırlat.
- Remind me to stop by the supermarket on the way home.