Batık bir gemide büyük bir hazine keşfedildi.
- A great treasure was discovered in a sunken ship.
Batan gemide kaç tane denizci vardı?
- How many sailors were aboard the ship that sunk?
İki yolcu gemisi battı.
- Two passenger ships were sunk.
Gökyüzü sanki güneş batmış kadar karanlık oldu.
- The sky became as dark as if the sun had sunk.
Onlar geminin batmış olduğu sonucuna vardılar.
- They came to the conclusion that the ship must have sunk.
Tesisatçı bizim lavaboyu tamir etmek için birçok alet kullandı.
- The plumber used many tools to fix our sink.
Bulaşıklar lavaboda yığılıyorlar.
- The dishes are piling up in the sink.
Banyoda bir lavabo, bir bide, bir tuvalet ve bir duş var. Bir küvet vardı.
- In the bathroom there's a sink, a bidet, a toilet, and a shower. There used to be a bath.
Bu ürünü küvet, lavabo, duş, yüzme havuzu ya da su ve rutubetin olduğu başka herhangi bir yerin yanında kullanmayınız.
- Do not use this product near a bathtub, sink, shower, swimming pool, or anywhere else where water or moisture are present.
Gökdelen'in bataklığa batması bekleniyor.
- The skyscraper is expected to sink into the bog.
Antina'nın midesinde bir batma hissi vardı.
- Antina had a sinking feeling in her stomach.
Gemi her zaman batmaya hazırdı.
- The ship was ready to sink any time.
Biz ufkun altında güneşin batışını gördük.
- We saw the sun sink below the horizon.
Ben denizde geminin battığını gördüm.
- I saw the ship sink in the sea.
Tom yerin dibine girmek istedi.
- Tom wanted to sink through the floor.
Tom, utancından yerin dibine girmek istedi.
- Tom wished to sink into the ground for shame.
Peter's heart sank. Don't you think it is dreadful? he asked.