Balık yemekten hoşlanır mısın?
- Do you like eating fish?
Gerçek yemek yeme yerine, sadece tüm gün abur cubur yedik.
- Instead of eating real food, we just ate junk food all day.
Japon yemeği yiyerek büyüdüm.
- I grew up eating Japanese food.
Tom birkaç sandviç yiyerek açlığını tatmin etti.
- Tom satisfied his hunger by eating some sandwiches.