O bavul onlarınki değil.
- That suitcase isn't theirs.
Dün bavulumu bagaj odasına koydum ama şimdi kayıp gibi görünüyor.
- I put my suitcase in the baggage room yesterday, but now it seems to be missing.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Tom valizini yeniden topladı.
- Tom repacked his suitcase.
Ben biletimi alırken çantama dikkat et.
- Keep an eye on my suitcase while I get my ticket.
Eri'nin çantası ağır gözükmesine rağmen, aslında oldukça hafiftir.
- Although Eri's suitcase looks heavy, it's actually very light.