such as

listen to the pronunciation of such as
Английский Язык - Турецкий язык
meselâ

Pek çok meyve ihraç ederler, mesela portakal, greyfurt ve limon. - They export a lot of fruit, such as oranges, grapefruits and lemons.

gibi

Newport gibi, deniz kenarındaki tatil köyleri yaz aylarında çok kalabalıktır. - Seaside resorts, such as Newport, are very crowded in summer.

Biz güneş ve rüzgar gibi enerji kaynakları kullanacağız. - We'll use energy sources such as the sun and wind.

örneğin

O, örneğin yılanlar gibi garip hayvanları seviyor. - He likes strange animals such as snakes, for example.

Küçük hayvanlar, örneğin kriller plankton yerler. - Tiny animals such as krill eat plankton.

şöyle
for example
mesela

Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri. - I like animals, for example, cats and dogs.

Mesela, bu bir aşk şarkısı. - For example, this is a love song.

for example
meselâ

Hayvanları seviyorum, mesela kediler ver köpekleri. - I like animals, for example, cats and dogs.

Mesela, İngilizceyi seviyor musun? - For example, do you like English?

for example
örneğin

Jack çamı kozalakları, örneğin, büyük bir ısıya maruz kalıncaya kadar tohumlarını bırakmak için kolayca açılmazlar. - The cones of the jack pine, for example, do not readily open to release their seeds until they have been subjected to great heat.

Profesyonel çevirmenler çoğunlukla sadece tek bir alanda uzmanlaşırlar, örneğin hukuk ve tıp. - Professional translators quite often specialize in just one field, for example law or medicine.

such a
böylesi

Böylesine loş bir odada kitap okumayın. - Do not read books in such a dim room.

Böylesine büyük bir köpeği asla görmedim. - I've never seen such a big dog.

such a
bu denli

Bunun bu denli iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum. - I don't think this was such a good idea.

such as to
(Politika, Siyaset) nitelikte olmak
such a
böyle

Hepimiz onun böyle iyi bir adamı niye terk ettiğini merak ettik. - We all wondered why she had dumped such a nice man.

Böyle harika bir günbatımı hiç görmemiştim. - I've never seen such a wonderful sunset.

such a
öyle bir
Английский Язык - Английский Язык
like, of the kind mentioned

I was never in a country such as that.

for example

Waterbirds such as the duck or the gull are common in the area.

those who

Such as have already done their work may leave.

like, as an example of, like for example
of a kind specified or understood; "it's difficult to please such people"; "on such a night as this"; "animals such as lions and tigers"
such as

    Турецкое произношение

    sʌç äz

    Синонимы

    for example, for instance, e.g., like

    Произношение

    /ˈsəʧ ˈaz/ /ˈsʌʧ ˈæz/

    Этимология

    [ 's&ch, 'sich ] (adjective.) before 12th century. Middle English, from Old English swilc; akin to Old High German sulIh such, Old English swA so, gelIk like; more at SO, LIKE.

    Видео

    ... the problems, such as cyberbullying. ...
    ... most of the shops have now shows into somewhat common projects such as used ...
Избранное