O başarılı olmak istedi.
- He wanted to succeed.
Başarılı olmak istiyorsanız zamanınızı iyi kullanın.
- If you want to succeed, use your time well.
Başarmak için sıkı çalıştım.
- I worked hard to succeed.
O, babasının işini başarmak zorundadır.
- He must succeed to his father's business.
Şüphesiz o, sınavda başarılı olacak.
- He will without doubt succeed in the exam.
Onun başaracağını umuyorum.
- I hope that he will succeed.
Autumn succeeds summer.