subsidence, as of a sediment

listen to the pronunciation of subsidence, as of a sediment
Английский Язык - Турецкий язык

Определение subsidence, as of a sediment в Английский Язык Турецкий язык словарь

residence
ikamet

Başbakan zaten ikamet ettiği kentte oy kullandı. - The prime minister already voted in his city of residence.

Sami işe gitmek için ikametinden ayrıldı. - Sami left his residence to go to work.

residence
{i} ikâmet

Burası Tom'un ikametgahı mı? - Is this Tom's residence?

Sami işe gitmek için ikametinden ayrıldı. - Sami left his residence to go to work.

residence
{i} mesken
residence
{i} konut

Son ev Tom'un konutuydu. - The last house was Tom's residence.

Kasaba fabrikalar ve konutlar için ayrıldı. - The town was zoned for factories and residences.

residence
yaşanan yer
residence
ikamet müddeti
residence
yer
residence
{i} ev
residence
{i} oturma

O Jamaika'da oturma izni aldı. - He took up residence in Jamaica.

residence
{i} konak
residence
residence permit ikamet tezkeresi
residence
{i} ikametgâh

Burası Tom'un ikametgahı mı? - Is this Tom's residence?

residence
declaration of residence ikamet beyannamesi
residence
ikamet/ev
residence
{i} işyerinde yatıp kalkma
Английский Язык - Английский Язык
residence
subsidence, as of a sediment
Избранное