Hastalık nedeniyle partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Benim kendi deneyimlerinden, hastalık çoğunlukla uykusuzluktan kaynaklanıyor.
- From my own experience, illness often comes from sleeplessness.
O her zaman kötü muameleden şikayetçi.
- He is always complaining of ill treatment.
Başkalarını arkalarından kötülememelisiniz.
- You ought not to speak ill of others behind their backs.
Onun geçen aydan beri hasta olduğunu duydum.
- I hear he has been ill since last month.
Hastalığından dolayı yatağına hapsedildi.
- He has been confined to his bed with illness.
Biggie Smalls is the illest / Your style is played out, like Arnold wonderin Whatchu talkin bout, Willis? — Biggie Smalls, The What, 1994.