Tom ayrılmamak istedi.
- Tom wanted to stick around.
Tom ne olacağını görmek için takılmak istiyordu. Ne yazık ki, gitmek zorunda kaldı.
- Tom wanted to stick around to see what would happen. Unfortunately, he had to leave.
Ne olduğunu görmek için biraz daha takılmak istiyorum.
- I'd like to stick around a little longer to see what happens.
If you have any questions for the performers, stick around in the lobby after the show.