Burada çok katı kurallarımız var.
- We have very strict guidelines here.
Ebeveynlerim çok katı.
- My parents are very strict.
Kompozisyon yarışması için giriş şartları çok sıkıdır.
- The entry requirements for the essay competition are very strict.
Sıkı bir diyet takip etmek önemlidir.
- It's important to follow a strict diet.
Tom öğrencilerine karşı yeterince otoriter değildir.
- Tom isn't strict enough with his students.
Babam bana karşı çok otoriter.
- My father is very strict with me.
Sigara içmek kesinlikle yasaktır.
- Smoking is strictly prohibited.
Ender vahşi hayvanların bu ülkeye ithalatı kesinlikle yasaklanmıştır.
- The importation of rare wild animals to this country is strictly prohibited.
İlişkimiz tam anlamıyla profesyonel.
- Our relationship is strictly professional.
Siyasete ilgim tamamen akademik.
- My interest in politics is strictly academic.
O çocuklarına karşı çok sertti.
- She was very strict with her children.
Öğretmenimiz serttir ve henüz o kibardır.
- Our teacher is strict, and yet, he is kind.
Discipline calls for a certain strictness.
strict ligature.
to pay strict attention.
strict fiber.
very strict in observing the Sabbath.
to understand words in a strict sense.