stop for a while

listen to the pronunciation of stop for a while
Английский Язык - Турецкий язык
aralık vermek
for a while
bir süre

O, bir süre orada durdu. - He stood there for a while.

Bir süre bana bakmaktan başka bir şey yapmadı. - For a while she did nothing but stare at me.

for a while
kısa bir süre

Bu paketleri kısa bir süreliğine bırakmak istiyorum. - I want to leave these packages for a while.

for a while
kısa süreliğine
for a while
bir süredir

Bir süredir bunu düşünüyorum. - I've been thinking about this for a while.

Erkek kardeşi bir süredir kayıp. - His brother has been missing for a while now.

for a while
Bir süre için, bir süreliğine
for a while
bir süre için

Ben bir süre için tekrar dişçiye gitmek zorunda kalmamalıyım. - I shouldn't have to go to the dentist again for a while.

Bir süre için gitmiş olabilirim. - I might be gone for a while.

Английский Язык - Английский Язык

Определение stop for a while в Английский Язык Английский Язык словарь

for a while
for some time, during a certain period of time
for a while
for a short time; "sit down and stay awhile"; "they settled awhile in Virginia before moving West"; "the baby was quiet for a while"
stop for a while

    Турецкое произношение

    stäp fôr ı hwayl

    Произношение

    /ˈstäp ˈfôr ə ˈhwīl/ /ˈstɑːp ˈfɔːr ə ˈhwaɪl/
Избранное