Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

stone, kernel, seed

listen to the pronunciation of stone, kernel, seed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение stone, kernel, seed в Английский Язык Турецкий язык словарь

pit
{i} çukur

O, dipsiz bir çukura düştü. - He fell into the bottomless pit.

Tom bir çukurda Mary'nin cesedini buldu. - Tom discovered Mary's body in a pit.

pit
aşındırmak
pit
mağara

Mağaranın içi zifiri karanlık. - It's pitch black inside the cave.

pit
(araba yarışında) hızlı tamirat yeri
pit
(meyvenin) çekirdeğini ayıklamak
pit
{i} çekirdek
pit
{f} çukura koymak
pit
{i} oyuk
pit
{i} kuyu
pit
çukur,v.çukura yerleştir: n.çukur
pit
pit one against another birbiriyle mücadeleye
pit
{i} ciltte kalan çiçek
pit
{i} çukur: rifle pit avcı çukuru. target pit hedef çukuru. orchestra pit orkestra çukuru
pit
{i} kısmen yere gömülü sera
pit
(Askeri) Boy çukuru
pit
(isim) çukur, oyuk, kuyu, maden ocağı, parter [tiy.], orkestra yeri, çopur, çekirdek, meyve çekirdeği
pit
iz bırakmak çukura koymak
pit
çukura yerleştirmek
pit
{f} çekirdeğini çıkarmak
pit
{i} meyve çekirdeği
Английский Язык - Английский Язык
{i} pit