stone, kernel, seed

listen to the pronunciation of stone, kernel, seed
Английский Язык - Турецкий язык

Определение stone, kernel, seed в Английский Язык Турецкий язык словарь

pit
{i} çukur

Tom'un mide çukurunda kusacak gibi bir his vardı. - Tom had a queasy feeling in the pit of his stomach.

Şeytan kız kardeşimi yakaladı ve, muazzam bir kahkahayla, onu dipsiz bir çukura fırlattı. - The demon grabbed my sister and, with howling laughter, cast her into a bottomless pit.

pit
aşındırmak
pit
mağara

Mağaranın içi zifiri karanlık. - It's pitch black inside the cave.

pit
(araba yarışında) hızlı tamirat yeri
pit
(meyvenin) çekirdeğini ayıklamak
pit
{i} çekirdek
pit
{f} çukura koymak
pit
{i} oyuk
pit
{i} kuyu
pit
çukur,v.çukura yerleştir: n.çukur
pit
pit one against another birbiriyle mücadeleye
pit
{i} ciltte kalan çiçek
pit
{i} çukur: rifle pit avcı çukuru. target pit hedef çukuru. orchestra pit orkestra çukuru
pit
{i} kısmen yere gömülü sera
pit
(Askeri) Boy çukuru
pit
(isim) çukur, oyuk, kuyu, maden ocağı, parter [tiy.], orkestra yeri, çopur, çekirdek, meyve çekirdeği
pit
iz bırakmak çukura koymak
pit
çukura yerleştirmek
pit
{f} çekirdeğini çıkarmak
pit
{i} meyve çekirdeği
Английский Язык - Английский Язык
{i} pit
stone, kernel, seed
Избранное