Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Şu an stoklarımız tükendi.
- We're out of stock now.
Tom bahçe hortumu ile sebzelerin üstüne su serpti.
- Tom sprinkled water on the vegetables with the garden hose.
O bahçesini bir hortum ile suladı.
- He was watering his garden with a hose.
Tom Mary'nin eski çoraplarıyla domateslerini kazığa bağladı.
- Tom staked his tomatoes with Mary's old stockings.
Noel Babanın gece boyunca doldurması için çoraplar asılır.
- Stockings are hung for Santa Claus to fill during the night.
Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
- In September, 1929, stock prices stopped rising.
Hisse senedinin yükseleceğinin bir garantisi yok.
- There's no guarantee that the stock will go up.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
- Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Enerji stoklarımızı israf etmemeliyiz.
- We mustn't waste our energy stocks.
Stoklar gece boyunca düştü.
- The stocks went down over night.
Eylül 1929 da, hisse senedi fiyatları yükselişini durdurdu.
- In September, 1929, stock prices stopped rising.
Şirketin hisse senedi fiyatı dün fırladı.
- The company's stock price jumped yesterday.
Lütfen sekreterden ofis malzemelerini, depo odasına stok etmesini isteyin.
- Please ask the secretary to stock the office supplies in the storage room.
Hem hisse senetlerinde hem de tahvillerde tasarrufların var mı?
- Do you have savings in both stocks and bonds?
stock sizes.
We have a stock of televisions on hand.
The store stocks all kinds of dried vegetables.
He gave me a stock answer.
Lay in a stock of wood for the winter season.
I've almost finished stocking these groceries.