Bu çiçek Hokkaido'nun farklı bölgelerinde bulunur.
- This flower is found in different parts of Hokkaido.
Fransızca Fransa'nın yanı sıra İtalya bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in parts of Italy as well as in France.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Tek parça yapmak için tüm parçaları birleştirin.
- Combine all the parts to make one piece.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Tom pastayı üç eşit parçaya böldü.
- Tom divided the pie into three equal parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
Singers use microphones to make their voices louder.
- Sänger benutzen Mikrofone, um ihre Stimmen zu verstärken.
We heard the echo of our voices from the other side of the valley.
- Wir hörten das Echo unserer Stimmen von der anderen Seite des Tales.
Their party won the most votes in the election.
- Ihre Partei gewann die meisten Stimmen bei der Wahl.
Her party won the most votes in the election.
- Ihre Partei gewann die meisten Stimmen bei der Wahl.