Fransızca Fransa'da ve İtalya'nın bazı bölgelerinde konuşulur.
- French is spoken in France and in some parts of Italy.
Okyanusun bazı bölgelerinde, kril popülasyonları yüzde 80'in üzerinde düştü.
- In some parts of the ocean, krill populations have dropped by over 80 percent.
Tamir faturası parçaları ve işçiliği kapsıyor.
- The repair bill includes parts and labor.
Yedek parçaları birer birer inceledi.
- He examined the spare parts one after another.
Bir hırsızlar çetesi bu semtte çalışır.
- A gang of thieves works these parts.
Bu fabrika, otomobil parçaları üretmektedir.
- This factory manufactures automobile parts.
Tom bir araba fabrikasında yedek parça yapıyor.
- Tom is making spare parts in a car factory.
We heard the echo of our voices from the other side of the valley.
- Wir hörten das Echo unserer Stimmen von der anderen Seite des Tales.
I thought I heard voices.
- Mir war, als hätte ich Stimmen gehört.
They failed to get the necessary votes.
- Sie scheiterten daran, die benötigte Menge an Stimmen zu bekommen.
Their party won the most votes in the election.
- Ihre Partei gewann die meisten Stimmen bei der Wahl.