Bazı kreoller resmi bir statü elde ederler, örn.Malezya'daki gibi.
- Certain creoles obtain an official status, for example like in Malaysia.
Tom mülteci statüsü için başvuruda bulundu.
- Tom applied for refugee status.
Bir durum raporu istiyorum.
- I want a status report.
Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin?
- Would you please let me know what the status is right away?
Ocak 2011 itibariyle, Jüpiter'in 50 tane adlandırılmış uydusu vardır. 13 tane daha keşfedildi ama resmi statü veya isim verilmemiştir.
- As of January 2011, Jupiter has 50 named moons. 13 more have been discovered but not given official status or names.
Lütfen hemen bana durumun ne olduğunu bildirir misin?
- Would you please let me know what the status is right away?
Onun mali durumu nedir?
- What's its fiscal status?
The king has status in his kingdom, and the pauper has status within his immediate group of peers.
Superstition is highly correlated with economic status.