Tom works as an intern.
- Tom bir stajyer olarak çalışıyor.
The interns work in the basement and there are no windows.
- Stajyerler bodrumda çalışırlar ve hiç pencere yoktur.
He gave instructions to the trainees, but they couldn't make heads or tails of them.
- O stajyerlere talimatları verdi fakat onlar talimatlarla ilgili karar veremediler.
The trainee could hardly bear the burden of the task.
- Stajyer, görevin yüküne dayanamadı.
Tom is a medical intern.
- Tom bir stajyer doktor.