Bu şehrin nüfusu her yıl azalıyor.
- Die Bevölkerung dieser Stadt wird jedes Jahr kleiner.
Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.
- Ein Flugzeug fliegt über der Stadt.
Bana şehri gösterebilir misin?
- Kannst du mir die Stadt zeigen?
Şehrin üzerinde bir uçak uçuyor.
- Ein Flugzeug fliegt über der Stadt.
Güzel bir kentte yaşıyoruz.
- Wir leben in einer schönen Stadt.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
Havaalanı şehir içinden çok uzakta.
- Der Flughafen ist ziemlich weit von der Stadtmitte entfernt.
Şehir her zaman turistlerle kaynıyor.
- Die Stadt wimmelt von Touristen.
Gideceğimiz şehir çok güzel.
- Die Stadt, in die wir fahren werden, ist sehr schön.
Belediye binası 1895 ve 1897 yılları arasında inşa edildi.
- The town hall was built between 1895 and 1897.
Burası belediye binasıdır.
- This is the Town Hall.
Pek çok kent yöneticilerinin uyguladığı kemer sıkma politikası son derece sevimsizdir.
- The austerity measures that many city governments have implemented are hugely unpopular.
Ofisim kentin merkezinde.
- My office is in the central area of the city.
Lee Leffingwell, Austin Şehir Konseyi'nin başkanıdır.
- Lee Leffingwell is the head of the Austin City Council.
Tokyo çok büyük bir şehirdir.
- Tokyo is a very big city.
I will show you around the city.
- Ich werde dir die Stadt zeigen.
Nara is a quiet and beautiful city.
- Nara ist eine ruhige und schöne Stadt.