sprudeln

listen to the pronunciation of sprudeln
Немецкий Язык - Турецкий язык
fışkırmak, köpürmek, kaynamak
{'şpru: dıln} kaynamak, fışkırmak, köpürmek
şarıldamak
şarbon
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sprudeln в Английский Язык Турецкий язык словарь

bubble
fokurdamak
bubble
kabarcık

Çocuklar kabarcıklar üflüyor. - The children are blowing bubbles.

Rose hava kabarcıkları üflüyordu. - Rose was blowing bubbles.

bubble
habbe
bubble
coşkun
bubble
lıkırdamak
bubble
fıkırdamak
bubble
fokurtu
bubble
taşmak
bubble
geçici şey
bubble
balon

Tom balonlu sakız çiğniyor. - Tom is chewing bubble gum.

bubble
(over/with ile) coşmak
bubble
{i} göz boyayıcı ve değersiz şey
bubble
kaynamak
bubble
kaynatmak
bubble
{f} köpürmek
bubble
{i} hayal

Hayal sırasında, insanlar rahat bir hayatı hayal ettiler. - During the bubble, people dreamt of a life of leisure.

bubble
(isim) kabarcık, hava kabarcığı, baloncuk; hayal, hayali şey, boş iş, göz boyayıcı ve değersiz şey
bubble
{i} boş iş
bubble
değersiz ve göz boyayıcı herhangi bir şey
Немецкий Язык - Английский Язык
effervescence
bubbling
effervescence (of liquids)
to sputter
to be on fire with something
to bubble
bubble
effervesce
sprudeln (aus)
to well (from)
vor neuen Ideen sprudeln
to be brim-full of new ideas