O bir yoga öğretmenidir.
- She's a yoga instructor.
Arapça Seviye 5 öğretmenini anlayamıyorum. O çok hızlı konuşuyor!
- I cannot understand the Arabic Level 5 instructor. He speaks too fast!
O yirmili yaşlarda bir aerobik eğitmeni olarak çalıştı.
- She worked as an aerobics instructor in her twenties.
Tom'da iyi bir eğitmen.
- Tom is also a good instructor.
PE = Physical Education.