Tom birazdan evde olmalı.
- Tom should be home soon.
O birazdan burada olacak.
- He will be here soon.
O saat beşten hemen sonra geri döndü.
- She came back soon after five o'clock.
O, kazadan hemen sonra öldü.
- He died soon after the accident.
Üzgünüm sana daha erken yazamadım.
- I'm sorry I couldn't write to you sooner.
Eğer ambulans biraz daha erken gelseydi Tom hayatta kalabilirdi.
- Tom could have survived if the ambulance had arrived a little sooner.
Az sonra çay hazırdı.
- Soon, the tea was ready.
Az sonra Berlin'e uçuş rezervasyonumu yaptırmayı planlıyorum.
- I am planning to book my flights to Berlin soon after.
Bu yakın zamanda olacakmış gibi görünmüyor.
- It doesn't look as if that's going to happen any time soon.
Yakın zamanda Boston'a geri gidecek misin?
- Are you going back to Boston anytime soon?
Babam yakında kırk yaşında olacak.
- My father will soon be forty years old.
Sanırım yakında tüm işleri bitirmiş olacaksınız.
- I think you will have done all the work soon.