Burada oturanların bu alandan geçmelerine izin verilmedi.
- It was not permitted that the inhabitants trespass in the area.
O, alanı elininin arkası gibi bilir.
- He knows the area like the back of his hand.
O, kısa bir süre o bölgede kaldı.
- She stayed in that area for a short while.
Kırsaldan şehir bölgelerine yapılan bu taşınma iki yüzyıldan daha fazla bir süredir devam etmektedir.
- This movement from rural to urban areas has been going on for over two hundred years.
Ürünlerin için bir konferans salonu sahası kurmak istiyorsan lütfen bana hemen bildir.
- Please let me know immediately if you would like to set up an area of the conference room for your products.
Bu alan, bir futbol sahası kadar büyük.
- This area is as big as a football pitch.
Bu civardaki alan bombalandı.
- The area around here was bombed.
Bu civardaki en başarılı askerin adını biliyor musun?
- Do you know the name of the most successful military man from this area?