sparkle; twinkle, shine; flash

listen to the pronunciation of sparkle; twinkle, shine; flash
Английский Язык - Турецкий язык

Определение sparkle; twinkle, shine; flash в Английский Язык Турецкий язык словарь

glitter
parıldamak
glitter
parıltı

Sami parıltılı bir hayat yaşadı. - Sami lived a glittering life.

glitter
{i} parlaklık
glitter
{f} parılda
glitter
{f} göz almak
glitter
göze çarpmak
glitter
Parlayan her şey altın değildir
glitter
{f} parlamak
glitter
{i} gösteriş
glitter
{i} göz alıcılık
glitter
{i} pırıltı
glitter
{f} pırıldamak
glitter
şaşaalı
glitter
glitteryparıldayan
glitter
Görünüşe aldanmamalı
Английский Язык - Английский Язык
{f} glitter
sparkle; twinkle, shine; flash
Избранное