Tom her zaman derse ara veriyor.
- Tom is always spacing out in class.
İnsanoğlu uzaya uçmayı başardı.
- Human beings succeeded in flying into space.
Uzayı işgâl edeceğimiz ve Ay'a yolculuk yapacağımız gün yakında gelecek.
- The day will soon come when we will conquer space and travel to the moon.
Bu mekanın kutsallığı mutlaktır.
- The sanctity of this space is absolute.
İki nokta üst üste'den önce boşluk eksik.
- A space is missing before the colon.
Satırlar arasında bir boşluk bırak.
- Leave a space between the lines.
Sen ve senin önündeki araç arasında yeterli açıklık olmalı.
- There must be enough space between you and the car in front of you.
Satırlar arasında bir boşluk bırak.
- Leave a space between the lines.
Bugünün uzay araçları roketler kullanıyor ve roketler büyük miktarda itici yakıt kullanıyor.
- Today’s spacecraft use rockets and rockets use large quantities of propellant.
Sınırsız Alana Sahip Ol Şimdi!
- Get Unlimited Space Now!
Ranzalar, alandan kazanmanın bir yoludur.
- Bunk beds are a way to save space.
Neredeyse Uzayın tüm yönlerinde hareket edebilirsin ancak zaman içinde hareket edemezsin.
- You can move about in all directions of Space, but you cannot move about in Time.
Her zaman benim yerime park etmenden bıktım.
- I'm sick and tired of you always parking in my space.
Dr. Valeri 8 ocak 1994 ten Mart 1995 e kadar uzayda kalan bir Rus kozmonottur. Uzayda en uzun süre kalma rekorunu elinde bulunduruyor.
- Dr. Valeri Polyakov, a Russian cosmonaut, was in space from January 8, 1994 to March 1995. He holds the record for the longest continuous stay in space.
Uzay yürüyüşleri genellikle işe bağlı olarak, beş ve sekiz saat arasında sürer.
- Spacewalks usually last between five and eight hours, depending on the job.
Bir takım yıldızındaki bireysel yıldızlar birbirlerine çok yakın görünebilir fakat aslında onlar uzayda büyük mesafelerle ayrılabilir ve birbirleriyle hiç gerçek bağlantısı yoktur.
- The individual stars in a constellation may appear to be very close to each other, but in fact they can be separated by huge distances in space and have no real connection to each other at all.
Yer çekimi etkisi her nesneden uzaya doğru her yönde ve sonsuz bir mesafede uzanır.
- The effect of gravity extends from each object out into space in all directions, and for an infinite distance.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Yer yokluğu yüzünden bu sorunu atlamak zorunda kaldım.
- I had to leave out this problem for lack of space.
Tom Mary'ye onun yerine park ettiği için kızgındı.
- Tom was angry at Mary because she parked in his space.
The spacing of the desks in the exam hall was intended to prevent candidates from copying each other's work.
Put some more spacing between those two words to make them more readable.
In digital text, a character representing a space ( ).
Other larger spaces – known as quads – were used to space out lines.
The cities are evenly spaced.
But she as Fayes are wont, in priuie place / Did spend her dayes, and lov'd in forests wyld to space.
The captain spaced the traitors.