Modern Yunanca'da harfleri birleştirerek sesler oluşturabilirsiniz. Örneğin b sesi için μπ'yi, d sesi için ντ'yi, g sesi için γκ'yi ve c sesi için ise τζ'yi kullanabilirsiniz.
- You can make sounds by combining letters in Modern Greek. For example you can use μπ to make the sound b, ντ to make the sound d, γκ to make the sound g and τζ to make the sound dj.
Klavsenin sesini çok severim.
- I like the sound of harpsichord very much.
Onun bütün dişleri sağlamdı.
- All his teeth were sound.
Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.
- A sound mind in a sound body.
Ben korkunç sesleri engellemek için parmaklarımı kulaklarıma koydum.
- I put my fingers in my ears to block out the terrible sounds.
Bir koyun nasıl ses çıkarır?
- What sound does a sheep make?
Bu hikaye kulağa acayip gelebilir ama tamamen gerçektir.
- This story may sound strange, but it's absolutely true.
İngilizcen dil bilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.
- Your English is grammatically correct, but sometimes what you say just doesn't sound like what a native speaker would say.
Anglofonlar her zaman yapay dillerdeki ünlü seslerden/aeiou/ şikâyet ettiler. Bu sesler diğer insanların telaffuz edemedikleri diğer birçok seslerden dolayı kullanılırlar.
- The Anglophones always complained about the vowels /a e i o u/ in artificial languages. Those sounds are used because most other sounds other people cannot pronounce.
Herkes cümlelerin doğru seslendirilmesini ve doğru bir biçimde yazılmasını sağlamak için yardımcı olabilir.
- Everyone can help ensure that sentences sound correct, and are correctly spelled.
İngilizcen dil bilgisi bakımından doğru fakat bazen söylediğin tam olarak bir yerlinin söylediğine benzemiyor.
- Your English is grammatically correct, but sometimes what you say just doesn't sound like what a native speaker would say.
Kulağa kusursuz bir şekilde nitelikli geliyorsun.
- You sound perfectly qualified.
Bebek sesli uyuyor gibi görünüyor.
- The baby seems to be sleeping soundly.
Tom yatak odasında, sesli uyuyor.
- Tom is in his bedroom, sound asleep.
Bu mükemmel bir fikir gibi görünüyor.
- That sounds like an excellent idea.
Onun görüşlerini anlamaya çalıştım.
- I tried to sound out his views.
Seni güvende ve sağlıklı görmek güzel.
- It's good to see you safe and sound.
O hem zihinsel hem de bedensel olarak sağlıklıdır.
- He is sound in both mind and body.
Kendi ana dilinde doğal ses çıkarmak ve ana dilin olmayan bir dilde doğal olmayan ses çıkarmak çok kolaydır.
- It's very easy to sound natural in your own native language, and very easy to sound unnatural in your non-native language.
Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
- If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.
Tom etkilenmiş görünüyor.
- Tom sounds impressed.
Ekip sağ salim geri döndü.
- The party returned safe and sound.
Hepimiz sağ salim geri döndük.
- We're all back safe and sound.
Duyulan tek ses saatin tik takıydı.
- The only sound to be heard was the ticking of the clock.
Kapının arkasından tuhaf bir ses duyuldu.
- A strange sound was heard from behind the door.
Senin üzerinde oldukça bir izlenim bırakmış gibi görünüyor.
- It sounds like he made quite an impression on you.
Senin üzerinde epeyce bir izlenim bırakmış gibi görünüyor.
- It sounds like she made quite an impression on you.
Deliksiz bir uyku beni daha iyi hissettirdi.
- A sound sleep made me feel better.
Ben genellikle deliksiz uyurum.
- I usually sleep soundly.
Tom kesinlikle kendinden emin görünüyor.
- Tom certainly sounds confident.
Tom çok emin görünmüyor.
- Tom doesn't sound very confident.
O sese ne neden oluyor?
- What's causing that sound?
O gerçek olamayacak kadar iyi görünüyor.
- That sounds too good to be true.
O, oldukça iyi görünüyor.
- It sounds pretty good.
Çok yorgun olduğum için mışıl mışıl uyudum.
- I fell sound asleep because I was very tired.
Tom yatakta mışıl mışıl uyuyor.
- Tom is sound asleep in bed.
Işık sesten daha hızlı ilerler bu sebeple bazı insanlar aptalca ses çıkarmadan önce keskin zekalı görünürler.
- It is because light travels faster than sound that some people look brilliant before sounding stupid.
Bir yerli konuşan gibi ses çıkarmak istiyorsan bu çok iş gerektirir.
- If you want to sound like a native speaker, it'll take a lot of work.
Tom'un bitişik odadan gelen melodisinin sesini duyabiliyordum.
- I could hear the sound of Tom's voice coming from the next room.
En sevdiğin melodi nedir?
- What is your favorite sound?
Gürültü ve ses arasındaki farkı kim çevirebilir?
- Who can translate the difference between noise and sound?
Bu sabah gök gürültüsü ile uyandım.
- I was woken up by the sound of thunder this morning.
Bu tamamen yasal geliyor.
- This sounds totally legit.
Benim son postanın çok sert görünmediğini umuyorum.
- I hope my last mail didn't sound too harsh.
The e in house isn't sounded.
He sounded good when we last spoke.
He sounds the instrument.
He turned when he heard the sound of footsteps behind him.
The whale sounded and eight hundred feet of heavy line streaked out of the line tub before he ended his dive.
When the horn sounds, be careful.
With fresh material, taxonomic conclusions are leavened by recognition that the material examined reflects the site it occupied; a herbarium packet gives one only a small fraction of the data desirable for sound conclusions. Herbarium material does not, indeed, allow one to extrapolate safely: what you see is what you get.
It doesn't sound like I will get any rest.
- It doesn't sound like I'll get any rest.
This sounds very interesting.
- That sounds really interesting.
... -- like, can't stop smiling, because my favorite sound in the world is the sound of thousands ...
... by the sound of thunder, they've been asking, "Do the gods propel lightening bolts and create ...