I only drink to be sociable.
- Sadece sosyal olmak için içerim.
Tom isn't very sociable, is he?
- Tom çok sosyal değil, değil mi?
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
- Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
Germans value a strong social welfare state.
- Almanlar güçlü bir sosyal refah devletine değer verirler.
She attended the lecture on social welfare.
- Sosyal refahla ilgili konferansa katıldı.
That university's curriculum covers natural science and social science.
- O üniversitenin müfredatı, doğa bilimleri ve sosyal bilimleri kapsar.
The natural sciences are harder than the social sciences.
- Doğa bilimleri sosyal bilimlerden daha zordur.