She nodded in response to my question.
- Sorumun cevabını başıyla onayladı.
You must answer the question.
- Bu soruyu cevaplamalısın.
Interrogative pronouns can be difficult to master in a foreign language.
- Soru zamirleri, yabancı bir dilde ustalaşmak için zor olabilir.
I made some inquiries.
- Bazı soruşturmalar yaptım.
Serious inquiries only, please.
- Ciddi sorular sadece, lütfen.
Some questions were asked me by the teacher.
- Öğretmen tarafından bana bazı sorular soruldu.
He's always asking silly questions.
- O her zaman aptal sorular soruyor.
She kept silent about the problem.
- Sorun konusunda sessiz kaldı.
This could become a big problem.
- Bu büyük bir sorun olabilirdi.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
The inquiry did not conclude.
- Soruşturma tamamlanmadı.
On inquiry, I learned that she was out.
- Soruşturmada onun dışarıda olduğunu öğrendim.
I appreciate your answering my enquiry so promptly.
- Soruma çok çabuk cevap verdiğin için minnet duyuyorum.
He is responsible for the accident.
- Kazadan o sorumludur.
It is I that am responsible for the accident.
- Kazadan sorumlu olan benim.