And do not you perceive a shamefull errour therein? But questionlesse you dissemble it.
During the interrogation, Fadil appeared to be ready and willing to answer any question.
- Sorgulama sırasında, Fadıl herhangi bir soruyu cevaplamaya hazır ve istekli görünüyordu.
During the interrogation he admitted his guilt.
- Sorgulama sırasında suçunu itiraf etti.
Tom was detained for questioning.
- Tom sorgu için gözaltına alındı.
Are you questioning my authority?
- Otoritemi mi sorguluyorsun?
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.