sorgulayıcı

listen to the pronunciation of sorgulayıcı
Турецкий язык - Английский Язык
Interrogative
sorgula
{f} question

Some people questioned his honesty. - Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

The police questioned him closely. - Polisler onu yakından sorguladı.

sorgula
(Bilgisayar) submit query
sorgula
interrogate

Right after my arrest I was interrogated several times. - Tutuklanmamdan hemen sonra birkaç kez sorgulandım.

You weren't interrogated today, right? - Bugün sorgulanmadın, değil mi?

sorgula
{f} query
sorgula
{f} questioned

Some people questioned his honesty. - Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.

The police questioned him closely. - Polisler onu yakından sorguladı.

sorgula
{f} questioning

Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning. - Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.

Such questioning is routine police business. - Böylesine sorgulama rutin polis işidir.

sorgula
{f} cross question
sorgula
{f} quiz
sorgulayıcı
Избранное