Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
Some board members questioned his ability to run the corporation.
- Bazı yönetim kurulu üyeleri onun şirketi işletme yeteneğini sorguladı.
You weren't interrogated today, right?
- Bugün sorgulanmadın, değil mi?
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
Have you questioned them?
- Onları sorguladın mı?
The police questioned him closely.
- Polisler onu yakından sorguladı.
The police detained several suspects for questioning.
- Polis sorgulama için birçok şüpheliyi göz altına aldı.
Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.
- Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.