Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
I would never question his honesty.
- Onun dürüstlüğünü asla sorgulamadım.
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
The police interrogated Tom for three hours.
- Polis, Tom'u üç saat boyunca sorguladı.
Some people questioned his honesty.
- Bazı insanlar onun dürüstlüğünü sorguladı.
The detective questioned literally thousands of people about the incident.
- Dedektif olay hakkında binlerce insanı tam olarak sorguladı.
Detective Dan Anderson took Linda to the station for further questioning.
- Dedektif Dan Anderson daha fazla sorgulama için Linda'yı karakola götürdü.
Such questioning is routine police business.
- Böylesine sorgulama rutin polis işidir.
The police want to interrogate Tom.
- Polis Tom'u sorgulamak istiyor.
When the police stopped him for questioning, Tom tried to make a run for it.
- Polis onu sorgulamak için durdurduğunda Tom kaçmaya çalıştı.
I'd like to question Tom.
- Tom'u sorgulamak istiyorum.