soon afterward, or immediately; next; afterward

listen to the pronunciation of soon afterward, or immediately; next; afterward
Английский Язык - Турецкий язык

Определение soon afterward, or immediately; next; afterward в Английский Язык Турецкий язык словарь

then
o zaman

O zaman onu görmediğine inanmıyorum. - I cannot believe you did not see him then.

Özür diledim fakat o zaman bile benimle konuşmadı. - I apologized, but even then she wouldn't speak to me.

then
(ondan) sonra
then
o durumda
then
daha sonra

Ben ona daha sonra söylerim. - I'll tell him so then.

Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı. - The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.

then
o süre içinde
then
madem öyle
then
o zamanki
then
o zamanlar

O zamanlar, tüm hesaplamalar elle yapıldı. - Back then, all the calculations were done by hand.

O zamanlar tekrar bir sürü hata yaptım. - I made a lot of mistakes back then.

then
sonra

Eğer bir yanlış görürsen sonra lütfen düzelt. - If you see a mistake, then please correct it.

Ama sonra o Londra'da dilleri çalışan bir öğrenci olan Jane Wilde'a aşık oldu. - But then he fell in love with Jane Wilde, a student studying languages in London.

then
öyleyse

İzlandaca bir cümlenin İngilizce çeviri varsa, ve İngilizce cümlenin Savahili dilinde bir çevirisi varsa, öyleyse dolaylı olarak, bu, İzlandaca cümle için bir Savahili çeviri sağlayacaktır. - If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.

Oh evet,haklısın.Pekala,bu senin ekonomik olan alışveriş şeklin öyleyse. - Oh yes, you're right. Well, it's the way you shop that's tight-fisted then.

then
(zarf) o zaman, ondan sonra, o halde, öyleyse, zira, demek
then
derhal
then
o zaman vaki olan
then
ondan sonra
then
o halde

Eğer bu cümleyi okuyabiliyorsan, o halde okuyabiliyorsundur. - If you can read this sentence, then you're able to read.

Yaptığınız şekilde hareket etmek için gerçekten sebebiniz varsa, o halde lütfen bana söyleyin. - If you really have grounds for acting the way you did, then please tell me.

then
(sıfat) o zamanki, o zamanlarki
then
demek

Eğer beni bu şekilde tanımıyor idiysen, kısaca beni tanımamışsın demektir. - If you didn't know me that way then you simply didn't know me.

Neler oluyor biliyor musun? - Hayır. O zaman bütün bunlar ne demek oluyor? - Do you know what's going on? - No. What's it all about then?

Английский Язык - Английский Язык
then
soon afterward, or immediately; next; afterward

    Расстановка переносов

    soon afterward, or immediately; next; af·ter·ward

    Произношение

Избранное