Anne zaman zaman oğlunun mektubunu yeniden okuyordu.
- The mother occasionally reread her son's letter.
Tom zaman zaman Mary'yi anne babasının evinde ziyaret eder.
- Tom occasionally visited Mary at her parents' house.
Onlar bazen buraya gelir.
- They come here occasionally.
Bazen işler planlandığı gibi gitmez.
- Occasionally, things don't go as planned.
Sen ara sıra ziyaret edeceğiz.
- We will visit you occasionally.
Ara sıra Tom'a rastlarım.
- I run into Tom occasionally.