Alice calls us every now and then.
Ara sıra erkek arkadaşıma o işteyken bir öğle yemeği götürürüm.
- Every once in a while, I take my boyfriend a lunch while he's at work.
Tom ve ben ara sıra süpermarkette birbirimize rastlıyoruz.
- Tom and I run into each other at the supermarket every once in a while.