Tom Mary için tercüman olarak davrandı.
- Tom acted as an interpreter for Mary.
Tom bir simültane tercüman olmak istiyor.
- Tom would like to become a simultaneous interpreter.
O, onu bir çevirmen olarak işe aldı.
- She hired him as an interpreter.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
- She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
Tom üniversiteden mezun olduğundan beri bir çevirmen olarak çalışmaktadır.
- Tom has been working as a translator ever since he graduated from college.
Çevirmenlerin karşılaştığı bir sorun kaynak belgenin kötü yazılmasıdır.
- One problem translators face is that sometimes the source document is poorly written.
Bir şey yanlış giderse bunun için sadece tercümanı suçla.
- If something goes wrong, just blame it on the translator.
İtalyanlara göre tercümanlar hain.
- According to the Italians, translators are traitors.