Güneş enerjisinden bahsedelim.
- Let's talk about solar energy.
Eski Yunanlar güneş sistemi hakkında bizim bildiğimiz kadar çok şey biliyorlardı.
- The ancient Greeks knew as much about the solar system as we do.
He was injured in his left leg in the accident.
- O, kazada sol bacağından yaralandı.
Joan broke her left arm in the accident.
- Joan kazada sol kolunu kırdı.
Flowers soon fade when they have been cut.
- Çiçekler koparıldığında kısa sürede soldu.
Tom only has one faded photograph of grandfather.
- Tom sadece büyükbabasının soluk bir fotoğrafına sahip.
Tom is wearing a faded blue shirt.
- Tom soluk bir mavi gömlek giyiyor.
The cloth's very faded.
- Kumaşın rengi çok soluk.
A flower in the garden is wilting.
- Bahçedeki bir çiçek soluyor.
The flowers wilt without water.
- Çiçekler su olmadan solarlar.
The flowers in the vase were wilted.
- Vazodaki çiçekler soldu.
Because of the drought, the grass has withered.
- Kuraklıktan dolayı, çim soldu.
The flowers in his garden have withered.
- Bahçedeki çiçekler soldu.
The computer is placed to the left of the women.
- Bilgisayar kadınların sol tarafına yerleştirildi.
The wardrobe stood to the left of the door.
- Gardırop kapının solunda duruyordu.
She writes with her left hand.
- O, sol eliyle yazı yazar.
Show me what you have in your left hand.
- Sol elinde ne varsa bana göster.
He must be sick; he looks pale.
- O, hasta olmalı; solgun görünüyor.
Arabic must be read from right to left.
- Arapça sağdan sola doğru okunmalıdır.