Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- The troops easily put down the rebellion.
Lincoln, askerlerin gerekli olduğunu söyledi.
- Lincoln said troops were needed.
General birlikleri denetledi.
- The general inspected the troops.
Yanlış yapmak yok: Biz birliklerimizi Afganistan'da tutmak istemiyoruz. Biz orada askeri üs aramıyoruz.
- Make no mistake: we do not want to keep our troops in Afghanistan. We seek no military bases there.
Askerlerin gelişi daha fazla şiddete yol açtı.
- The arrival of the troops led to more violence.
Başkan, askeri güçleri çağırdı.
- The President called out the troops.
Askeri kuvvetler resmi geçit yaptı.
- The troops marched past.