O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir.
- She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.
Hastalıktan dolayı partiye gidemedim.
- I could not go to the party because of illness.
Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz.
- We go to school because we want to learn.
Chris'i sevmiyorum çünkü o çok kaba ve duyarsız.
- I dislike Chris because he is very rude and insensitive.
Yağmur yüzünden gelemedim.
- I couldn't come because of the rain.
Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti.
- The coach called off the game because many of the players were down with the flu.
Simon set the house on fire where he was born, because nobody should point at it.