Tuvaletin sifonu çalışmıyor.
- The toilet doesn't flush.
Tom Mary'ye tuvalette sifonu çekmeyi unutmamasını hatırlattı.
- Tom reminded Mary not to forget to flush the toilet.
Sabahleyin bir koşuşturmadan kaçınmak için bugün biraz geç saatlere kadar çalışacağım.
- Today I'm working a little late so as to avoid a rush in the morning.
Trene zamanında yetişmek için acele etti.
- He hurried so as to be in time for the train.
Tom tuvaleti temizlemeyi unuttu.
- Tom forgot to flush the toilet.
Tuvaleti temizlemeyi unutma.
- Remember to flush the toilet.