Tom birkaç dilim salam yemek istedi.
- Tom wanted to eat a couple of slices of salami.
Bir dilim pitaya istermisiniz?
- Would you like a slice of pitaya?
Bana bir parça jambon dilimler misin?
- Would you slice me a piece of ham, please?
Tom bir bıçakla muzu dilimledi.
- Tom sliced the banana with a knife.
Eti ince dilimler halinde kesin.
- Cut the meat into thin slices.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Fatura tutarı 5000 yendir.
- The bill amounts to five thousand yen.
Benim tartışmayı destekleyecek adil bir miktar bilimsel veriyi sıralayacağım
- I will marshal a fair amount of scientific data to support my argument.
O, atmosferdeki karbon dioksit miktarlarının artmasından dolayı Dünyanın ısınmasını tanımlamak için kullanılan bir terimdir.
- It is a term used to describe the warming of the earth due to increasing amounts of carbon dioxide in the atmosphere.
Mantarlar önemli miktarda mineral içerirler.
- Mushrooms contain significant amounts of minerals.
Seyahat etmek önemli miktarda kirliliğe neden olur.
- Travelling causes a significant amount of pollution.
Öneriniz emir değerindedir.
- Your suggestion amounts to an order.
Hesabın toplam tutarı nedir?
- What's the total amount of the bill?
Toplam 100 dolara ulaştı.
- The total amounted to 100 dollars.
Onları kızgın yağda pişirmeden önce çöreklerin bazılarının içine elma dilimleri koydum.
- I put apple slices into some of the doughnuts before I deep-fried them.
Ekmeği diyagonal dilimler halinde bir parmak genişliğinde kes.
- Cut the bread into diagonal slices the width of a finger.
Mutfak robotları sebze dilimlemek için uygundur.
- Food processors are convenient for slicing vegetables.
Tom havuçları dilimlerken kazara elini kesti.
- Tom accidentally cut his hand when he was slicing carrots.
Mutfak robotları sebze dilimlemek için uygundur.
- Food processors are convenient for slicing vegetables.
Mandolinler sebze dilimleme için uygundur.
- Mandolines are convenient for slicing vegetables.
I bought a ham and cheese slice at the service station.
Slice the cheese thinly.
a slice of bacon; a slice of cheese; a slice of bread.
I'll have a slice, please.
Would you pass me that fish slice, please; I'm making a mess trying to turn this omelette.
He was practically a home slice and knew all the ancient haunts.
No matter how thin you slice it, it's still baloney, right?.
No matter how you slice it, we have to hire more help.
... just how small a slice of history we actually occupy. ...