Lisa o kadar yeteneklidir ki kendisi için vida ve benzeri küçük nesneleri bile yapabilir.
- Lisa is so skillful that she can even make screws and similar small objects for herself.
Öğrenciler, okuma yeteneklerini geliştirmeliler.
- Students should develop their reading skills.
Çalışan bir adama yaşına göre değil maharetine göre ödeme yapılmalı.
- A working man should be paid in proportion to his skill, not his age.
Yetenekli sanatkâr parçalanmış vazoyu parça parça restore etti.
- The skilled craftsman restored the shattered vase piece by piece.
Yeteneği ve sanatı olan bu dünyada ünlü olur.
- He who has skill and art, becomes famed in the world.
Amerika'da iken İngilizce becerisini geliştirdi.
- He developed his English skill while he was in America.
Bu kurs İlkyardımda temel becerileri öğretir.
- This course teaches basic skills in First Aid.
Aleti ustalıkla idare etti.
- He handled the tool skillfully.
And I am skiller than you.